Humbarahane’ye hoş geldiniz.

 

”Bir mühendisin kıymeti her yaşta bilgisi ile tecrübesinin toplamı ile ölçülür.”

Feyzi Akkaya

tecrübe bilgi eğrisi - insan prototip olarak mühendis - feyzi akkaya

Tecrübe ve Bilgi Eğrisi


İncelediğimiz mühendis 25 yaşında diploma almıştır. Dağarcığında birçok bilgi ile şantiyeye ayak basmıştır. Fakat bu bilgisini kullanma tecrübesine sahip bulunmuyor, heyecanlı ve ürkektir. İlk görevi kendisine teslim edilir edilmez bu bilgiler, kafasında, sıra gözetmeden birbirini itip öndekinin yerini almaya başlar, hepsi kifayetsiz, gözükür, sarıldığı mektep kitapları bile derdine çare olamaz. (Aslında bu bilgilerini kullanma tecrübesine henüz sahip değil.)

İlk günlerin heyecanı geçtikten sonra, yavaş yavaş bilgisini kullanma tecrübesini edinmeye başlar. 8 ile 10 senelik bir devreden sonra, 35 yaşlarında, tecrübe eğrisi, bilgi eğrisi ile çakışır, mühendis artık bilgisini kullanma tecrübesini edinmiştir. Artık bir inşaat nosyonuna sahip olmuştur.

Bu devre yürür geçer, mühendis mektep kitaplarından gayri kitaplar edinmeye ve kütüphanesini teşkil etmeye başlar. Tecrübesi arttıkça, kafasında bilgileri tasnifli olarak yerleşir, bunlara yenileri eklenir ve mühendisin bilgi dağarcığı 65 yaş civarına kadar artmakta devam eder…(Nokta. devam edelim:)

65 yaşına gelen mühendis, o zamana kadar edindiği tecrübe ve bilgiye sahiptir, ama yenilerini edinme kabiliyeti artık kalmamıştır.

Yaşı ilerledikçe hafızası da gerilemeye başlar, 70’e kadar kendini idare eder, 75’de artık eskimiştir, ama kendisi farkında değildir. 75’den sonra ise hafızası süratle gerilemeye başlar, yenilerinden eskilere doğru gerek bilgi gerekse tecrübe dağarcığı hızlanarak boşalır. Boşaldıkça mühendis eski günlerin tatlı hikayelerini anlatmakla yetinir, ta ki Emrihak vakti olup nalları dike…(takriben yaş 80 !)

Eğer bu mühendis devlet memuru ve 65 yaşında emekli olmuş ve köşeye çekilmiş ise, pek hikaye anlatmaya vakti kalmaz, çoğu zaman fakir, iki sene içinde toparlanır gider…

25 – 35 yaş arası : Tecrübesizlik Devresi

Bu devrede mühendis hatalar yapacaktır. Bu hataların bir kısmı zararsızca bertaraf edilirse de bir kısmı direkt veya endirekt zararlara sebep olur. (işinden dolayı şantiyeyi yekun bir gün geciktirse, bir günlük şantiye masrafı = Endirekt zarar)

Zaman ilerledikçe hata oranı azalır, fakat yaptığı hatalar ilk günkülerden ağır olur. Bunun sebebi kendisine duymaya başladığı emniyettir, halbuki daha kafi miktarda hata işlememiştir.

Böylece mühendis devre sonuna erişir, dağarcığında yetiştirdiği kadar (hata/zarar) derslerinden oluşan bir tecrübe birikimi vardır, artık bilgilerini emniyetle kullanacak tecrübeye sahip olmuştur.

Not : Her şey bir bedel karşılığı elde edilir. Bu devredeki zarar yekunü mühendisin tecrübe edinmesi için ödenen bedeli teşkil eder. (Küçücük bir fark : bedel mühendisin cebi yerine şantiye kasasından karşılanır. (Vakti ile bizler için de karşılandığı gibi.))

45 – 65 yaş arası : En verimli devre

Birinci devreden çıkan mühendisin bilgi ve tecrübe eğrileri yükselmeye devam eder ve nihayet 45~65 yaşları arasında en verimli devresine ulaşır.

Ama zannedilmesin ki hiç hata yapmaz, o da beni beşere özgü hataları yapabilir. Fakat bu hatalar, asgari düzeydedir ve büyük zararlar doğurmayacak niteliktedir. (İşin garibi, bir hata işlerler, arkasından aynı hatayı bir daha işlerler.)

Bu devreye ulaşmış olan mühendis, dizayn yapabilir, projeleri kritik edebilir, alternatifler düzenleyebilir, inşa metotları tespit edebilir düzeye erişmiştir.

Rahatça şantiye ve teknik büro şeflikleri yapabilir, şirket hatta şirketler yönetebilir.

65 – 75 yaş arası ve sonrası

65’e ulaşan mühendisin bilgi ve tecrübesi doruğa ulaşmıştır. Ama bu yaştan sonra heyecanı azalır, evvelce sefa görünenler yavaş yavaş cefa rengine boyanmaktadır.

Mühendis 70’e kadar idare eder, 75’den sonra ise koyuverir. (75’den sonrası için söz yok!)

Mühendis yavaş yavaş faal hayattan çekilmeye başlar, yeni bilgi ve tecrübe edinmez, fakat dağarcığında kıymetli bir hayat tecrübesi birikmiştir. Danışmanlık, yönetim kurulu üyelikleri için (fakat ancak ve en çok 75’e kadar) biçilmiş kaftandır.

İncelemede prototip mühendis olarak 25 yaşında diploma alıp 80’e kadar yaşayan bir mühendis seçildi.

Prototipin dışındaki bazı mühendislerde, tecrübe eğrisi az veya çok yükselirse de, bilgi eğrisi, start noktası olan diploma tarihinden sonra, mektep bilgi seviyesinin altına düşmeye başlar. Zamanla bilgi ile alakalarını keserler. Bunlar kendilerine ‘Metremikap Mühendisi’ derler, hemen hemen yalnız tecrübeleri ile iş görürler, okumuş formene eşittirler.

Halbuki : Bir mühendisin kıymeti, her yaşta, bilgisi ile tecrübesinin toplamı ile ölçülür.

Mühendisler şaraba benzerler, eskidikçe kıymetlenirler derler. Doğrudur ama grafikleri prototipe benzeyenler için ve 70 yaşına kadar geçerli olmak üzere…

Metre mikap mühendislerine gelince, bunlar hava almışlardır ve sirkeye dönüşmüşlerdir.

İyi bir projeci için min. devre 35 yaş sonrası, iyi bir büro şefi için min. devre 45 yaş sonrasıdır.

Bir mühendis 25 – 35 yaş arasındaki tecrübe devresini şantiyede geçirmeden hele ilk günden büro mühendisliğine karar verirse, bilmelidir ki ebediyen eksik kalır, şantiyeye hitap eden projeler yapamaz, statikerlikten öteye geçemez.

Not : Burada sözü edilen bilgiden kasıt, şüphesiz bütün kütüphaneyi nokta virgül kafada emre amade bulundurmak değildir. Nokta virgül hariç, mektepte veya mektep sonrası edinilen klasik ve teknik bilgilerin işe yarar veya günlük işte kullanılır halde tutulması, derinleşmek istenilen mevzularda başvurulacak literatürün bilinmesidir.

 

Tüm şantiye mühendislerine genel öneriler : 

Masa başında acele bir işin bulunsa veya başka servislerle görüşme zorunluluğun olsa bile, iş başından 15-20 dakika sonra, (daha evvel değil) evvela şantiyeye işinin başına gidip gözden geçirmeyi (ve gözükmeyi) prensip edin.

Kuracağın otoritenin muhabbete dayanır olmasını temin et.Zamanında bağır ama küfretme, çıkışırken aşağılama, senden takdir bekleyeni pas geçme. Adamına göre muamele gradosunu iyi ayarla, ne kırıcı olsun ne yıvışıklığa müsait olsun.

Emirlerin ve kumandaların yapılabilir olsun. Ölçü olarak, onun yerine işi kendinin tuttuğunu farz et. (İtirazla karşılaşırsan, göze aldığın bir işte kollarını sıva. İtirazları ebediyen kesersin.) İnsan kuvvet ve takatini iyi hesap et. Etrafında dağınıklığa müsaade etme, çalıştığın yer derli toplu olsun. Eğer kumanda ettiğin grup üzerinde bir otorite ve disiplin kurmak istiyorsan evvela kıyafetine dikkatli ol. İyi bir şantiyeci, işini masa başına getirebilendir.

Şantiye resimleri ve projelerinde, maksadı temin eden en basit dizaynı araştırmayı prensip edin. En basitten en temiz işçiliği alırsın. Komplike projelerden aynı temiz işçiliği almazsın. Projelerinde müsveddelerle uğaşma, boşuna vakit harcarsın, bir neticeye de ulaşamazsın. Halbuki doğrudan doğruya temiz resme geçersen, pabuç pahalıdır, resim üzerinde daha ciddi durur daha isabetli çözümler bulursun. Eğer bir detay üzerinde araştırma gerekirse, resim üzerine bir şeffaf kağıt zımbala, detayı hallet, kağıdı alta sürerek detayı resim üzerine taşı.

Şantiye şeflerine öneriler :

Prensip olarak şantiyende yapabildiğin kadar fazla iş yap, sırası gelecek diye bekleme

Şantiyeyi dışa karşı zapturapta al. Özellikle meskun yerlerde… (Dikenli tel + bekçi kapıcı + köpekler) tertibi gece gündüz bekçileri tertibinden daha etkindir. (kapıdan ofise telefon çek)

Şantiye şeflerinin ofiste çok fazla işleri vardır. Bir türlü şantiyelerini gezmeye vakit bulamazlar, sinirlenirler…Çaresi basit : Ofise girip telefona yapışmadan önce, özellikle sabahları, (işbaşı saatinden 20-25 dakika sonra) evvela şantiyeni dolaş. Esasen bu dolaşma şarttır. Gezerken göreceksin ki, akşam verdiğin emre, sıkı sıkı tembih ve tariflere rağmen, kuzeyde kazılması gereken çukur güneyde kazılmaktadır. Eğer önce ofise girersen bil ki akşama kadar çıkamazsın.Akşam toplantılarını belli saatlerde yap ve kısa tut, fasafiso ile vakit geçirme. İcap etmedikçe her akşam toplantı yapma. İş vaziyetleriyle ilgili olarak devre devre, haftada bir (haftada iki (ve ancak icap ediyorsa her akşam) toplantı yap.

Toplantılarda birer çay ikram etmeyi unutma. Günlük raporların toplanması zor iştir. Çoğu kaytarırlar ve mazeretleri de her zaman hazırlanmıştır. Raporları muntazam almak istiyorsan, bunları, işlere uygun bir malzemenin ihtiyaç şartı ile birleştir, bu talep günlük raporun arkasına yazılmazsa karşılanmasın. Bu usul özellikle götürücülerde çok müessirdir. İlk günlerde bunların işleri biraz aksar, fakat katiyyen yumuşama, üçüncü gün hizaya girerler. Bağlanmayacak hiçbir malzeme bulamazsan, hiç olmazsa, akşam toplantılarında ikram edeceğin çaya bağla.

Günlük raporları sen kendin teslim al, fakat kıymetlendirmesini seçeceğin genç bir mühendise ver. Bu genç (cost engineer) işi için seçtiğin kimse var ise o olmalı, yoksa şef olarak yetiştirmeyi seçtiklerinden biri olmalı. Yeni diploma almış yahut diyagramın tecrübesizlik devresinde bulunan genç mühendislerin bu vaziyetlerini göz önünde tut. Bunları derecelerine göre kontrol altında tutacak, hatalarını zarar vermeden önce önlemeye çalışacak, kritiklerini yapacak, yetişmelerine yardımcı olacaksın. İşlerini vermeden önce bu mühendislerle bir kere muhakkak görüş: karşılaştıkları problemleri kendi başlarına halle çalışmalarını, tereddütleri varsa sana veya muavinine danışmanın serbest olduğunu; hatalar yapabileceklerini, bundan çekinmemelerini ve gizlemeye çalışmamalarını (hata yapmamanın en emin yolunun hiçbir iş yapmamak olduğunu) Gençlere çalıştıkları işin hangi safhasından itibaren mesuliyet yükleneceklerini de sarih olarak bildir.

Gençlerin işlerini yakından kontrol et. Kritiklerinin dayandığı sebepleri de bildir. İş için vereceğin emirleri mühendise ver, formen ve ustalara direk emir verme.

Mühendisin bulunmadığı bir zamanda, işe müdahale etmek icap eder, formen  ve ustalara direk emirler vermek mecburiyetinde kalırsan, en kısa zamanda bunu mühendise bildir. İşçiden öğrenmesine meydan verme. Kritiklerini mucip sebepleri ile birlikte yapacağın için bu mühendise bir konversasyon gibi gözükebilir, kritiğin emir kısmını iyi belirt.

Benimsemediğini gördüğün bir fikrin benimsetilmesinde en emin yolun, tornavida ile vira etmek olduğunu unutma! Mühendislerini kontrol ederken, yapıları, bilgi seviyeleri, davranışları ve özellikle işle alakaları hususunda bilgi edin.

25-35 yaş arasındaki genç mühendislere öneriler :

Yapacağın işlerde, can emniyetini sağlamak şartı ile, gerisi için (hata) denilen şeyden korkma. Hatadan korkar, işlere aktif olarak girmez ve inisiyatifini kullanmaz isen hiçbir tecrübe edinemezsin. Nezaretçi gibi işleri uzaktan seyretmekle tecrübe sahibi olmak mümkün değildir.İşlerinde hata yapmamaya, yapmışsan aynı hatayı tekrarlamamaya çalış.

İşlediğin hataların sana sağladığı kıymetli tecrübeleri değerlendir ve istifade etmeye çalış. (Çatanayı batıranı transatlantiğe kaptan yaparlar.)

Grafiğin birinci devresinde bulunduğun için, problemlerini çözümlemede, evvela bilgi dağarcığına saldırırsın fakat bu saldırıda, dağarcığındaki bütün bilgiler sana bir sis arkasında, tasnifsiz ve yetersiz gözükür. Tecrübe dağarcığında da fazla bir birikim olmadığından sana cevap vermez. Ya büzülürsün inisiyatifi başkaları alır, ya da büzülmezsin fakat hatalı yollara saparsın. Esasında tuttuğun yol yanlış. Mühendislik işin başından itibaren başlamaz, yani evvela bilgi dağarcığına saldırmak hatalı. Her işte prensip olarak şu yolu tut: İşleri evvela en basit tarafından (At Aklı) ile ele al.Yani o işe bir at nasıl bakarsa sen de onun gibi bak ve bir karara var. Şeytanlıklar ve teknik marifetler düşünmeden…Sonra işin parçalarına geç. Her parçayı ele alışta yine evvela basit düşün, en sonunda mühendislik tarafına başvur.Bizim at aklı dediğimiz şeye başkaları ‘Aklı selim’ diyorlar, fakat at aklında basitlik de var. Bütün dünya basitliği arıyor, sen de en basiti aramalısın. Bu prensip kaidesini iyi anlatmak için bir misal verelim. Şuraya biraz beton dök diyorlar. Beton nedir?? Çakılla kumu karıştırır, çimento koyar, biraz da su ilave edip karıştırırım. Yerine döker malayı çekerim. (At aklı bitti) Parçalara geçelim : Çakıl ne kadar olsun, kum ne kadar? Granülometri diye bir şey vardı! (İşte mühendislik tarafı) Çimentoyu ne kadar koyayım suyu ne kadar? Su/Çimento oranı ve slamp diye bir şey vardı! (İşte mühendislik) Ezbere gerek yok, kitaplarını aç… bitti. Her işte, en basitinden ele almak şartı ile, sırası ile en evvel  At aklı, sonra genel mektep bilgileri, en sonunda da mühendislik bilgileri geliyor. Bu bilgileri de sırası geldikçe, teker teker dağarcıktan çekmek lazım, işin daha başında elini daldırıp avuçlamaya kalkma. Etrafındakilerin fikirlerini yabana atma, yalnız ben bilirim deme, bazen en basit işçi senin altı ayda bulamadığını bulmuştur bile. Göze mütenasip ve güzel gözüken, aynı zamanda sağlamdır. Bir iş için vaktinden evvel karar verme. Bekle ve düşün, fakat vakti gelince gecikmeden kararını ver. Yapabileceğinin en iyisini yap.

 ÖNEMLİ NOT :  Sayın Feyzi Akkaya‘nın ‘Şantiyeci El Kitabı‘ndan alıntıdır.