Başarıya Giden Yol Kozadan Geçer:Güve Hikayesinden Liderliğe

Yardım Etmek mi, Engel Olmak mı?

Yerde bir koza gördü .

İçinden çıkmaya çalışan bir kelebek vardı.

Küçücük bir açıklıktan, çırpınarak dışarı çıkmaya çalışıyordu ellerinde.

Bunu gördü, empatik yaklaştı ve dayanamadı.

Bıçağını çıkarıp kozayı kesti.

Kelebek kolayca çıktı ama..?

Kanatları buruşuk, bedeni şişkindi artık  ve bu yüzden

Uçamadı.

Ve artık hiçbir zaman da uçamayacaktı.

Çünkü o dar açıklık, kelebeğin gelişimi için gerekiyordu.

Mücadele, kanatlarını güçlendirecekti.

Ama ondan alınan zorluk, hayatından da özgürlüğü götürdü.

Liderlikte de bu hikaye geçerli değil mi?

En iyi liderler ve yeni nesil lider olacak Kişiler başarısızlıktan kaçanlar olmayan; başarısızlık ortaya çıktığında içinde geçerek büyüyenlerdir.

Başarısızlık: Sürünmek Değil, Güç Toplamaktır

Birçok lider, düşmenin bir son olduğunu, güçsüzleştirdiğini, kendilerine olan güvenini kırıldığını veya rakiplerin mutlu olduğunu sanır.

Oysa her tökezleme, kas yapan bir antreman olduğunu bilmek yeni nesil liderliğin zihniyetidir.

Çünkü kas gelişimi nasıl dirençle oluyorsa, karakter de öyle şekillenir. Gerekirse zorlanmayı kabul etmek gerekir.

Özellikle liderlik gibi baskılı ortamlarda, başarısızlık dayanıklılığı artırır, tecrübe olur ve karakterde şekillenmeye devam eder.

Zorluklarla karşılaşmak, lideri geliştirir.

Tam tersi: Her şeyin yolunda gittiği bir ortamda gerçek liderlik ortaya çıkmaz. Potansiyelin ortaya çıkması için her şeyin yolunda gitmemesi gereklidir.

2014 yapımı Whiplash filminde genç bir baterist, hocasının acımasız yöntemleriyle mücadele eder.

Aşağılanır, zorlanır, sınanır.

Ancak sonunda olağanüstü bir performans sergiler.

Bu filmdeki gibi, bazı zorluklar insanı ezer gibi görünse de aslında potansiyelini açığa çıkarır.

 Whiplash – IMDb

Tıpkı kelebeğin kozası gibi:

Zorluk olmadan, güç de oluşmaz.

Mustafa Kemal Atatürk’ün liderlik yolculuğu da kolay değildi.

Birinci Dünya Savaşı sonrası yıkılmış bir imparatorluktan, yeni bir cumhuriyet kurmak istiyordu.

Ama bu yol, zorluklarla doluydu.

1919’da Samsun’a çıktığında elinde sadece bir ideal vardı.

Ne ordu, ne para, ne halk desteği tamdı.

Ancak vazgeçmedi.

Bir yandan İstanbul’un baskısı, bir yandan Anadolu’daki belirsizlik onu yıldırmadı.

Tam tersine, bu mücadele onun liderliğini şekillendirdi.

Ve sonunda hem ülkesine liderliğin evrensel olduğunu kanıtladı hem de dünyayı etkileyen bir dönüşüm başardı.

Will Smith’in başrolünde oynadığı The Pursuit of Happyness, başarının doğrusal bir yol olmadığını anlatan en etkileyici filmlerden biridir.

Filmdeki karakter, evsiz kalır, parasız kalır, dışlanır ama vazgeçmez. Zihniyeti buna izin vermez! Karakterini oluşturan kasları her devasında daha da zorlanır ve şekillenir.

Ve sonunda belki doğru zamanda istediği iş hayatına adım atar.

Ama bu başarı, zahmetsiz değil; “kozanın içinden geçilerek” kazanılmış bir başarıdır.

 The Pursuit of Happyness – IMDb

Krizde Duranlar Değil, Yürüyenler Lider Olur

Bazı liderler, ekipteki bir kriz anında hemen müdahale eder. Bazen panik, bazen imaj, bazen korku, bazen ekibe güvenmeme, bazen karakterin yeterince şekillenmemesi buna sebep olur.

Tıpkı kelebeğe yardım eden adam gibi…

Ancak her zaman yardım etmek doğru mudur? Ekip için bu iyi bişey midir? Bunun sıradanlaşması, lider olmadan eyleme geçememeleri ve insiyatif alma becerilerini geliştirmemeleri sizce doğru mudur?

Yeni nesil liderler bazı krizlerin, bireylerin kendi iç gücünü keşfetmesi için fırsat olduğu zihniyetindedir.

Bununla birlikte, liderin görevi yok saymak değildir, ilham vermek ve ekibin güven kasını geliştirmektir.

Bazen yolu göstermek bazen  yürümeyi öğretmek bazende yolu nasıl yürüyeceğini anlatmaktır.

Bu dengeyi kuran lider, hafızalardan silinmeyen, başarıya ulaşandır.

Yoldan Çıkmadınız. Eğitimdesiniz.

Bir dahaki sefere siz ya da ekibiniz bir duvara tosladığında,

Hedefler şaştığında, motivasyon düştüğünde, işler ters gittiğinde,

Lütfen kendinize hatırlatın ve bu zihniyetle olaya bakın;

Her zorlanma, içsel kapasitenizi genişleteceğinizi bilin.

Her tökezleme, kanatlarınızı güçlendirdiğini bilin.

Bu bir düşüş mü?  bu, dönüşüm mü? Yeni nesil liderler dönüşüm diyecektir.

“Gerçek Güç Alçakgönüllülükte Saklı” konulu yazımızı okumak için TIKLAYABİLİRSİNİZ!